“Doğrusu ben bütün tabelalar kendi dilimizde olsun isterim” diyen ancak bir parantez açan CHP’li başkan, “gaddar belediye başkanı” konumuna da düşmek istemediğini belirterek, “Bunların hepsini tartışmaya açıp bir görüşleri duymak, dinlemek isteyen birisiyim” dedi.
İnan Güney, konuyla ilgili şunları söyledi:
“Mesela işte adaylık döneminde ortaya attım ya daha ne kadar tatlıcı ruhsatı verelim? ’nde doldu. Her gelip tatlıcı ruhsatı almak isteyene verelim mi bunu yoksa vermeyelim mi? Şimdi vermediğim zaman bunun bir mantığı var. Beyoğlu’nun farklılıklarını koruma adına vermeyeceğim ama tatlıcı açmak isteyen komşumuz ne diyecek ‘ya ne kadar gaddar belediye başkanı ruhsatımı vermiyor.’ Aynı şekilde nargile kafe ruhsatı. Daha ne kadar verelim buralara? O yüzden hani belki bir kesim bizi gaddar vesaire olarak görecek ama bunun bir mantığı olduğunu herkes bilmeli. Çukurcuma’ya gidiyorum mesela antikacılar var. Oraya da bir otel dayatması gelmiş. Ya arkadaş bu kalsın yani Çukurcuma bu haliyle güzel. Türkiye’nin 81 ilinden Çukurcuma’ya tarihi eser, antika almaya gelen insanlar var. Burayı da tekrar kafe yapmanın ya da tatlıcı yapmanın ya da otel yapmanın gereği var mı? Bunu tartışmak lazım.
Belki ileride yapacağım bir hamleden dolayı siz de eleştireceksiniz ama sizin de şunu bilmeniz lazım, benim derdim birine zorluk, sıkıntı çıkarmak değil; Beyoğlu’nun o tarihi kültürel kimliğini, Beyoğlu’nun değerlerini korumak adınadır. Muhakkak bunu bilmek lazım. Kimliksizleşti Beyoğlu şu an. Maalesef eskisi gibi yerli turist yok. Cihangir’deki komşularımla görüşüyorum, Kasımpaşa’daki gençlerle konuşuyorum çoğu artık buraya çıkmadığını söylüyor. Niye? İşte az önce söylediğim o nedenlerden dolayı. İnşallah cihangirli gençlerimiz de Kasımpaşalı gençlerimiz de gelsin buralarda dolaşsın.”