Soğuk Savaş Dönemi ve bitişinin de tanıklarından olan Alexander Rahr, Ekim devrimi sonrasında tüm aile büyüklerinin Rusya’dan göç etmesiyle geldiği Almanya’nın Münih kentinde eğitimini tamamladı. Tarih mezunu olan Alexander Rahr, Münih’teki eğitiminden sonra 10 yıl boyunca Amerikan kuruluşu olan Özgür Avrupa Radyosu’nda ve çeşitli Amerikan düşünce kuruluşlarında çalıştı. Putin’in muhalifi oligark Mihail Hodorkovski’nin Almanya’ya getirilişinde üstlendiği arabuluculuk rolünden Gazprom danışmanlığına kadar birçok önemli görevlerde bir köprü kurucu oldu. Yirmi yıl boyunca Alman dış politikasına şekil veren kurumlardan biri olan German Council on Foreign Relations‘ın (DGAP) Rusya-Avrasya Enstitüsü müdürlüğünü yaptı. Almanya Federal Cumhuriyeti Liyakat Nişanı sahibi Rahr, Putin’e ulaşan nadir Almanlar arasındaydı…
Harici Genel Yayın Yönetmeni Tunç Akkoç’un sorularını yanıtladı.
“Ortak Düzeni yaratma fırsatını heba ettik”
Rusya ve Almanya ilişkilerinin git gide daha felaket hale geldiğini ve bunun Ukrayna Savaşı’ndan önce olduğunu söyleyen Rahr’a göre, Rusya-Ukrayna Savaşı’na giden süreç ‘kaçırılmış fırsatların sonucu.’
‘’Benim Bakış açıma göre, o zamanlar dünyayı istikrarlı tutmak için mümkün olan tek şey buydu. Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra sadece Avrupa için değil, tüm dünya için ortak bir barış düzeni ve yeni bir güvenlik düzeni yaratma fırsatını tamamen kaçırdık ve heba ettik. Fırsatlar vardı…’’
“Rusya’yı daha fazla ciddiye almalıydık”
Ruslarla daha ciddi müzakereler yapılmasına dikkat çeken Rahr, Almanya’nın girişimiyle bir moratoryum üzerinde anlaşılmasına vurgu yaptı: ‘’Ruslarla daha ciddi müzakere yapılmalıydı. Rusya’yı gerçek bir büyük güç olarak daha fazla ciddiye almalıydık. Ayrıca bana göre o tarihte Almanya’nın girişimiyle, Amerikalılar ve Avrupalılarla NATO’nun daha fazla genişlememesi konusunda bir moratoryum üzerinde anlaşılmalıydı. Bu durumda Ukrayna ve Gürcistan’a, tüm bu ülkelere ihanet edilmiş olmayacaktı. Saçmalık.’’
Moratoryumun ilan edilmesi gerektiğinin üzerinde duran Alexander Rahr, moratoryum üzerinde anlaşabilseydi Rusya ile ortak bir barış ve güvenlik düzeninin sağlanabilmesini tekrar denemek için zaman kazanılacağını söyledi. Ancak Almanya’nın bu gelişmeyi görmediğini, görmek istemediğini sözlerine ekledi.
“Artık dünyanın merkezinde değiliz”
Ukrayna krizi patlak verdiğinde uygulanan yaptırımların, hedef alınan Rus, Çinli ve İranlı şirketlerden daha çok Alman ve Avrupalı şirketlere zarar verse de ahlaki nedenlerle uygulanmaya devam ettiğini söyledi. Alexander Rahr, uygulanan bu yaptırımların bir yıkıma yol açacağını ve gerçek siyasi dünyadan dışlayacağını söyleyerek ‘’Alman ekonomisini yükseklerde görmekten vazgeçmeliyiz, artık dünyanın merkezi olmadığımızın farkına varmalıyız.’’ yorumunda bulundu.
“Batı Rusya’yı hafife aldı”
24 Şubat 2022’de başlayan savaşın 3. yılına girerken Rahr, Batı Rusya’yı hafife aldı yorumunu yapıyor:
‘’Bugün Almanya’da hâkim olan görüş şu ki, Rusya’nın bir rolü yok, Rusya gerileyen bir bölgesel güç. Söyleyecek bir şeyi yo ve giderek de azalacak. Bu yüzden de görmezden gelinebilir. NATO Rusya’nın sınırlarına kadar genişleyebilir, Ukrayna veya Gürcistan’daki batı yanlısı devrimler desteklenebilir, Moskova zaten bu konuda hiçbir şey yapamaz…Rusya demokratikleşmeli ve NATO ve AB ile ortaklık kurmalı. Almanya’daki varsayımlar bunlardı ben bunları doğru bulmuyorum’’
“Rusya’yla barışmadan istikrar olmaz”
Annalena Baerbock’un Rusyasız bir Avrupa yaratmayı amaçlayan siyasi çizginin liderlerinden birisi olduğunu söyleyen Alexander Rahr, Avrupa’da işlerin farklı gelişeceğini düşünüyor. Fransa, Avusturya, İtalya, Macaristan, Yunanistan gibi başka ülkelerin ve fikirlerin ortaya çıkabileceğini ve Rusya ve Avrupa’da tamamen farklı güç dizilimleri ortaya çıkacağını söyledi. Avrupa’yı ancak Ruslarla birlikte çalışarak istikrarlı tutulabileceğine dair bir görüşe geri dönüldüğünü ekleyerek sözünü şöyle tamamladı:
‘’Ancak Ruslarla barış içinde bir arada yaşama başarılabilir ise Avrupa’yı istikrarlı tutabileceğinize dair apaçık görüşe geri dönüyoruz. Ve bunun alternatifi yok.’’
“Avrupa, ABD kıskacından kurtulmanın yolunu bulamayacak”
Avrupa ve ABD ilişkilerinin geleceği konusunda ise Alexander Rahr, umutlu değil.
‘’Avrupa bir yandan güvenlik politikası açısından her zaman ABD’ye bağlı kalacak ve Amerika, güvenlik politikası kurumları aracılığıyla Avrupa’yı jeopolitik olarak yürütecektir. Ve üzülerek söylüyorum ki Avrupa, ABD’nin kıskacından hatta ABD diktasından kurtulmanın yolunu hiçbir şekilde bulamayacaktır. Amerika için Avrupa kazanılmış bir ganimettir.’’