Daha yüksek yenileme hızları oyun oynamak için daha mı iyi? Yüksek yenileme hızları gerçekten de oyun performansını etkiliyor mu? Genel bir cevap vermek gerekirse, evet. Yüksek yenileme hızları daha akıcı bir görüntü görmenizi sağladığından daha performanslı bir deneyim sunar. Bu makalemizde hem yenileme hızlarının avantajlarını hem de düşük giriş gecikmesinin oyunculara sağladığı yüksek avantajlardan detaylıca bahsedeceğiz.
Yenileme hızı, genellikle ekran teknolojilerinde kullanılır ve saniyedeki kare sayısını ifade eder. Bu da Hz veya Hertz ifadesiyle gösterilir. Yani kısaca bir ekranın Hz değeri, o ekranın kaç kez yenilendiğini gösterir.
Yıllar boyunca test edilen bilgisayar donanımları ve monitörlerle beraber birbirinden farklı görüşler ortaya çıkmaya başladı. Pek çok kişi modern oyunlar için 60 FPS’in yeterli olduğunu söylüyor. Özellikle de tek oyunculu oyunları, daha yüksek kare hızı ve yenileme hızında oynamanın gerçek bir faydası olmadığını iddia ediyorlar. Hatta, daha düşük FPS’de oyun oynamanın görsel kalitesinin, daha yüksek grafiksel doğruluk ayarlarına izin verdiği için daha iyi olduğunu söyleyenler bile var.
Görüntü hareket halinde ne kadar az bulanık olursa o görsel olarak o kadar iyi görünür. Bu durum genellikle performans ve kalite modları arasındaki tartışmalarda gözden kaçırılan bir unsur oluyor.
Daha önce de söylediğimiz gibi, daha yüksek yenileme hızı daha akıcı görüntü anlamına gelir. Yüksek Hertz değeri, giriş gecikmesi, akıcılık ve görsel nitelik açısından büyük üstünlük sağlıyor. Bu makalede değineceğimiz ana maddeler de işte bunlar.
Daha yüksek yenileme hızlarında daha fazla kare görüntülendiğinden, mümkün olduğunca fazla pürüzsüz bir görüntü oluşur. 30, 60 hatta 120 Hz görüntüler yan yana karşılaştırma yapıldığında aradaki fark oldukça net bir biçimde belli oluyor. Ne kadar çok kare görüntülenirse, hareket halindeki her kare arasındaki fark o kadar küçük olur ve oyun daha akıcı hale gelir.
Bazı oyun geliştiricileri, düşük kare hızlarında görünen farkı azaltmak için kareleri bir araya getiren hareket bulanıklığıyla bu durumu engellemeye çalışıyor. Ancak hareket bulanıklığı devre dışı bırakıldığında düşük ve yüksek yenileme hızları arasındaki akıcılık farkları tekrar belirgin hale geliyor.
120 Hz ekran bile 60’a nazaran gözle görülür derecede çok daha akıcı bir görüntü sunuyor. 240 Hz veya daha üst seviyelerdeki yenileme hızları ise neredeyse olağanüstü bir deneyim sunuyor diyebiliriz.
Giriş gecikmesi genel hatlarıyla bir sistemin veya cihazın giriş sinyaline verdiği tepki süresine denir. Bu, genellikle kullanıcı tarafından bir komut verildiğinde cihazın veya sistemin cevap vermesi arasındaki zaman dilimini ifade eder. Giriş gecikmesi performanslı bilgisayarlarda örneğin oyun oynarken veya sanal gerçeklik uygulamalarında çalışırken kullanıcı deneyimini ciddi anlamda etkileyebilir.
60 Hz bir monitörde ekran her 16,7 milisaniyede bir güncellenirken, 120 Hz’de her 8,3 milisaniyede bir güncellenir. Bu da fareniz oyuna her 1 ms’de bir yeni giriş sağlıyorsa, bu girişin ekrana 120 Hz’de yansıtılması 60 Hz’e kıyasla yaklaşık yarısı kadar süre alacağı anlamına gelir. Durum böyle olduğunda 120 Hz ekranın daha düşük yenileme hızına sahip ekranlara göre daha iyi giriş gecikmesi değerine sahip olduğunu anlayabiliriz.
Düşük gecikmeye sahip bir monitörde rekabetçi oyunlar oynamak, genel olarak oyuncuya karşısındakine nazaran daha iyi bir avantaj sağlar. Ayrıca daha düşük gecikme süresi daha duyarlı karakter etkileşimlerine ve kamera hareketlerine yol açarak daha keyifli bir oyun deneyimi sunuyor.
Yüksek yenileme hızlarındaki hareket netliğine örnek vermek gerekirse, aksiyonlu veya yüksek hareketli bir ortam görüntüsünde belirli ve hareketli bir nesneyi takip ettiğinizi düşünün. Böyle bir ortamda yalnızca tek bir nesneye odaklandığınızda etrafı bulanık görürsünüz. Bunun nedeni, gözünüzün nesneyi takip etmek için sabit bir hızda hareket etmesi ve ekrandaki nesnenin yalnızca her yenilemede konumunu güncellemesidir. Bu yenilemeler arasında gözleriniz nesneyi takip etmeye devam eder ancak ekrandaki nesne sabittir.
Bu tutarsızlık, hareket eden bir kameranın hareketsiz bir nesneyi yakalamasının bulanık bir fotoğrafa neden olmasına benzer şekilde bulanıklık yaratır. Ayrıca yenileme hızı ne kadar düşük olursa, nesne güncellenmeden aynı konumda o kadar uzun süre kalır ve bulanıklık miktarı da o kadar fazla olur.
Nesnelerin yavaş, orta ve yüksek hızlarda ayrı ayrı avantajları bulunuyor. Ancak her biri için uygun koşullarda farklı avantajlara sahip. Her birini detaylarıyla inceleyelim.
İlk olarak nispeten yavaş bir nesne hızının avantajıyla başlayalım. 30 Hz yenileme hızında hareket oldukça bulanık görünür. Yukarıdaki örnekte de göründüğü gibi UFO nesnesinin üstündeki ve altındaki yazılar okunamayacak kadar bulanık görünüyor. Yazılardan ziyade UFO’nun içerisindeki uzaylı görseli bile oldukça bulanık görünüyor. Bu nedenle, tek oyunculu oyunlarda bile 30 Hz oyun oynamak çoğu zaman keyifsiz oluyor.
Yenileme hızının 60 Hz’e yükseltilmesi, görüntü biraz bulanık kalsa da netliği önemli ölçüde artırır. Metin daha ayırt edilebilir ve kısmen okunabilir hale gelir. Ancak en net görüntü 120 Hz ve 120 FPS’e yükseltildiğinde elde ediliyor.
Yukarıdaki görselde de görüldüğü üzere 120 Hz görüntüde nesne ve nesnenin çevresindeki yazılar çok daha net bir biçimde görülüyor. Özellikle 30 Hz ile karşılaştırıldığında netlik açısından çok daha kaliteli bir görsel görebiliriz.
Genellikle tek oyunculu oyunlar için 120 Hz oldukça yeterli kabul ediliyor. Ancak yenileme hızı 240 Hz’e çıkarıldığında görsel kalite büyük ölçüde artıyor. Metinler daha okunabilir hale geliyor ve hareketli nesne daha seçilebilir görünüyor. Yenileme hızı ne kadar artarsa hareketli nesnelerde görsel kalite ve okunabilirlik de bir o kadar artıyor.
Olayın bir de 360 Hz boyutu var. Bu derece yüksek bir yenileme hızına çıkmak mükemmele yakın bir derecede görüntü netliği sağlıyor. 120 veya 144 Hz’den direkt 360 Hz’ geçmek büyük fark yaratsa da görülenin aksine 360’tan 540 Hz’e yükselmek o kadar da avantaj sağlamayabilir. Zaten 540 Hz monitörlerin dünyada sayılı olduğu düşünülürse, kullanım alanları dışında böyle bir monitöre sahip olmak çok da gerekli görülmüyor.
İşin özüne değinecek olursak, daha yüksek yenileme hızına sahip olmak, daha düşük gecikme süresi ve daha akıcı bir performans sunmasının yanı sıra, aynı zamanda önemli görsel iyileştirmeler de sağlıyor.
Bu faydaların belirgin olduğu en net örneklerden bir tanesi oyun içerisindeki şehir alanlarında yer alan görsel tablo, reklam panosu ve benzeri içerikler. Oyun 30 veya 60 Hz düşük kare hızında çalıştırıldığında reklam panolarındaki küçük metin öğeleri bulanık olduğundan okuması bir hayli zorlaşıyor. Ancak bunun aksine 120 veya 240 Hz yenileme hızında bu görüntüleri durmaksızın dahi okumak çok daha kolay oluyor.
Şimdi ise tek veya çok oyunculu bir oyunda birden fazla nesnenin hareket ettiği bir senaryoyu inceleyelim. Orta hızda hareken eden bir nesne aşırı olmasa da yeterli sayılabilecek bir düzeydedir ve genel olarak 120 Hz yenileme hızında net bir şekilde belli olabilir. Ancak nesnenin hızı yenileme hızına oranla daha düşükse, örneğin 30 Hz bir ekranda çok bulanık görünecektir. Bu durum çok oyunculu oyunlarda hedefin net konumunu belirlemede önemli derecede netlik sağlar.
Bu tarz durumlarda yüksek yenileme hızlarının avantajları çok daha fazla öne çıkıyor. Bu da çok oyunculu ve yüksek aksiyonlu oyunlarda yenileme hızlarının ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.
Ancak tüm bu gelişmeler bunlarla da bitmiyor. 360 ve 540 Hz yenileme hızına sahip bir monitör, bahsedilen tüm bu avantajların kat ve kat daha fazlasını sunarken kullanıcıya gözle görülür derecede bir fark sağlar.
Son olarak, yüksek hızda hareket eden bir nesnenin yüksek yenileme hızındaki avantajına bir bakalım. 30 ve 60 Hz’e sahip bir monitörde böylesine bir nesneye bakmak görüntüyü neredeyse işe yaramaz hale getirir. Yüksek hızda hareket eden bir nesneyi çok yüksek Hz değerine sahip bir monitörde görüntülemek neredeyse imkansızdır. Nesne görülebilir olsa da netliği ve hareketlerinin takibini yapmak oldukça zor. Böylesine bir nesne 240 Hz yenileme hızında bile zor takip edilirken, daha az yenileme hızlarında nesneyi takip etmek bir hayli zor.
360 ve 540 Hz’in avantajı tam olarak bu noktada ortaya çıkıyor. Bu tür ayrıntılar düşük yenileme oranlarında algılanamazlar. İnsan gözleri gerçekten bunları görebiliyor olsa da, oyun deneyimi açısından bakıldığında yüksek yenileme hızlarının avantajları çok daha fazla.
Genel bir toparlama yapacak olursak, yoğun rekabetin döndüğü çok oyunculu ortamlarda daha düşük gecikme ve daha yüksek yenileme hızına sahip olmak, oyuncunun hem avantajını hem de oyun deneyimini bir hayli yükseltiyor.